Arabuluculuk süreci zaten yürütülmüşse aynı kişileri tekrar aynı masaya oturtmak - Karar İncelemesi



Arabuluculuğa Gitmiştik Ama Dava Yine Reddedildi: Bu Hakkaniyetli mi?

Günümüzde birçok dava türü için arabuluculuk, dava açmadan önce yerine getirilmesi gereken zorunlu bir şart hâline geldi. Ama bazı mahkemeler, daha önce yapılmış arabuluculuk görüşmelerini yok sayarak davayı şeklen usulden reddedebiliyor.

Peki ama;
- Aynı kişiler,
- Aynı taşınmaz veya alacak,
- Aynı hukuki çatışma söz konusuysa,
önceden yapılan bir arabuluculuk görüşmesi yeterli sayılmaz mı?


 İkinci Dava, Aynı İhtilaf: Yeniden Arabuluculuk Zorunlu mu?

Hayır. Hukuka ve adil yargılanma hakkına göre, aynı taraflar arasında aynı konuya ilişkin daha önce yürütülen arabuluculuk süreci, yeni davada yeterli sayılmalıdır.

Somut örnek:
Bir kişi, miras kalan taşınmaz için önce “ortaklığın giderilmesi davası” açar. Bu dava için arabuluculuğa gider, görüşme yapılır ama anlaşma sağlanamaz. Daha sonra, aynı taşınmazla ilgili “aile konutu şerhi” talebiyle yeni bir dava açıldığında, mahkeme yeniden arabuluculuk yapılmadı diye davayı reddederse, bu adaletli bir uygulama değildir.


 Yargıtay Ne Diyor?

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 10.02.2024 tarihli 2023/17941 E. – 2023/17336 K. sayılı kararında bu konuda net bir tutum sergilemiştir:

“İtiraza karşı açılan ikinci davada, daha önce arabuluculuk yapılmış ve uyuşmazlık aynı alacağa dayanıyorsa, ikinci bir arabuluculuk dava şartı olarak aranamaz.”
(Bknz: Nazalı Gündem - Hukuk Yayınları, 2024)

Bu karar, yalnızca iş hukukuna değil; aynı taşınmazı, aynı kişileri ve aynı miras veya mal paylaşımı ihtilafını içeren tüm özel hukuk davaları için de yol göstericidir.


 Arabuluculukta Mükerrerlik Ne Demektir?

“Mükerrerlik” hukuki olarak, aynı işin tekrar yapılmasıdır. Arabuluculuk süreci zaten yürütülmüşse, aynı kişileri tekrar aynı masaya oturtmak:

  • Usul ekonomisine aykırıdır.

  • Adil yargılanma hakkını ihlal eder.

  • Hak arama özgürlüğünü şekil şartlarına feda eder.

 Avukat Baran Saylı’nın konuyla ilgili bilimsel değerlendirmesi bu noktada çok yerindedir:

“İkinci arabuluculuk başvurusu mükerrerlik oluşturur.”
Zaten uzlaşmanın denenmiş olduğu bir uyuşmazlıkta, sırf şekil şartı için yeniden arabuluculuğa zorlamak, hukukun özüyle çelişir.


 Dava Reddi Şekle Dayanamaz!

Hak arama özgürlüğü, şekle feda edilmemelidir.
Bir uyuşmazlıkta barışçıl çözüm denenmiş, taraflar görüşmüş, arabuluculuk süreci işlememişse, bu belgelenmişse, mahkeme esas hakkında karar vermelidir.

 Bu tür kararlarla karşılaşan bireylerin, istinaf yoluna başvurarak haklarını aramaları mümkündür. Nitekim yukarıda sunduğumuz içtihat, bu tür hatalı usulden red kararlarının nasıl düzeltilebileceğine dair açık bir örnektir.


 SONUÇ: Adalet, Görüşülmüş Bir Sulh Talebini Yineletmez

“Adalet, haklıya hakkını verendir.”
Tarafların aynı ihtilaf için daha önce masaya oturmuş, sulh yollarını denemiş olması; dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Bu yüzden mahkemeler, şekle değil; özüne bakmalıdır.


Devamını oku: 
Yargıtay Kararı – Nazalı Gündem Üzerinden İncelemek İçin Tıklayın


Aile hukuku, miras paylaşımı, arabuluculuk ve taşınmaz ihtilaflarında uzmanlaşmış hukuk büromuz, benzer durumlarda danışmanlık ve temsil hizmeti vermektedir.



https://onurkucukyetim.av.tr/