TBK
m.135 Genel Kuralı: Türk Borçlar Kanunu 135. maddesi,
“Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona erer”
hükmünü getirir[1].
Buna göre normal hukuki ilişkide alacak-borç bir kişi çatısı altında
toplandığında borç silinir. Ancak maddenin devamında “kıymetli evraka ilişkin
özel hükümler saklıdır” denerek kambiyo senetleri yönünden istisna tanınmıştır[1].
Kıymetli Evraka Özel
Durum – TTK m.778/2: Türk Ticaret Kanunu’nun 778/2.
maddesi ile bono (ve çek) düzenlemeleri için poliçe hükümlerinden bazıları
aynen uygulanır. Özellikle geçersiz veya yetkisiz imza hallerine ilişkin TTK
677-680. maddeleri bonolara uygulanır (TTK m.778/2-d–f). Bu çerçevede, alacaklı
ile borçlu kişinin aynı kişi olduğu hâllerde bono özelinde farklı düzenlemeler
söz konusudur. Örneğin, Yargıtay’a göre bono için düzenleyen kişi (borçlu)
kendisini lehtar (alacaklı) göstermek suretiyle bono düzenleyemez[2].
Bu durumda TBK135’e rağmen senedin bono vasfı ortadan kalkar; borçlunun kendi
adına düzenlediği belge kambiyo senedi sayılmaz[2].
Bononun
haciz yoluyla takibe konu olabilmesi için düzgün bir ciro zinciri
gereklidir. Senedin ilk hamili (lehtar) elindeki hakları ciro ile devreder;
sonraki her ciranta da borçluya başvurma hakkı kazanır. Eğer ciro zinciri
kırılırsa (örneğin senet bir kısım imzadan sonra usulüne uygun ciro edilmezse),
sonraki hamiller borçludan alacağını tahsil edemez. Yargıtay, bir bononun
“tedavüle elverişli” sayılabilmesi için bu zincirin bozulmaması gerektiğini
vurgulamıştır. Özellikle senedin düzenleyene geriye ciro edilmesi
hâlinde ciro zinciri kopar: Düzenleyen (keşideci) artık hem alacaklı hem de
borçlu durumundadır. Bu durumda önceki cirantaların sorumluluğu sona erer[3].
·
Örnek:
Borçlu olan A., kendine 20.000 TL bedelli bir bono düzenleyip alacaklının eline
vermiş olsun. Bu bono birkaç cirolu devralındıktan sonra son hamile geri ciro
edilirse, yeni “alacaklı” A olur. Yargıtay’a göre bu noktada A (düzenleyen)
cirantalara başvuramaz ve cirantalar borçtan kurtulur[3].
Durum |
TBK
m.135’e Göre |
TTK
(Kambiyo) Hükümlerine Göre |
Yargıtay
Kararları |
Düzenleyen ile lehtar aynı kişilerse (başlangıçta) |
Normalde borç sona erer (TBK135) |
TTK 778/2’ye göre geçersiz bono; alacaklı=borçlu birleşmesi kambiyo
istisnasına (poliçeye atıf yok) girer, bono niteliği kaybolur[2]. |
Y12.HD ve HGK: Düzenleyenin kendisini lehtar
yapmasıyla bono geçersizdir[2].
Borçlunun kendi adına bono düzenlemesine izin verilmez. |
Senet lehtardan düzenleyene geri ciro edilmişse |
Borcun sona ermesi gerekir (TBK135) |
Ciro zinciri kopar; düzenleyene yapılan son ciro ile cirantaların
kambiyo sorumluluğu biter. Düzenleyen, cirantalara başvuramaz[3]. |
HGK 2021: “Senet düzenleyene geriye ciro
edilirse, keşideci (düzenleyen) cirantalara başvuramaz ve cirantalar borçtan
kurtulur”[3]. |
Bu tablo da gösteriyor ki, alacaklı ile borçlunun aynı olması halinde
TBK135’e göre borç tükenir görünse de kambiyo hukuku özel düzenlemeleriyle bono
niteliği kalktığından takip farklı sonuçlanır[2]. Geriye
ciro hâlinde ise borç teknik olarak sona erse de senet üzerinde artık
ödeme yükümlüsüne başvuracak ciranta kalmadığı için fiilen tahsil imkânsızlaşır[3].
·
Düzenleyen = Lehtar Hâli: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, TTK 778/2 uyarınca düzenleyenin kendisini
alacaklı olarak gösteremeyeceğini kesinleştirmiştir[2]. Bu kararda özetle,
“lehtar ve düzenleyen sıfatları birleşirse senet bono niteliğinde sayılmaz”
denmiştir[2]. Önceki Yargıtay
Daireleri de benzer biçimde, düzenleyenin kendi adına bono düzenlemesinin mümkün
olmadığını belirtmiştir. Örneğin 12. Hukuk Dairesi, “bononun borçlusu konumunda
olan keşideci, kendisini lehtar göstermek suretiyle bono düzenleyemez” demiştir[2].
·
Geriye Ciro Hâli: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18.02.2021 tarihli kararında, senedin
düzenleyene geri ciro edilmesinin cirantaların sorumluluğunu ortadan
kaldırdığını kesin olarak belirtmiştir[3]. Kararda “senet
düzenleyene geriye ciro edilirse, keşideci kimseye başvuramaz ve cirantalar
borçtan kurtulur” denilmiştir[3]. Yine 12. Hukuk Dairesi
kararlarında da “senet yeniden kendisine ciro edilmişse cirantaların
sorumluluğu kalkar” görüşü benimsenmiştir. Bu içtihatlar, ciro zincirinin
kopmasının cirantaları bağlamadığı sonucunu ortaya koymaktadır.
Alanında söz sahibi
hukukçular da bu sonuçları kabul etmişlerdir. Örneğin Poroy–Tekinalp, birden
fazla kişi tarafından düzenlenen bonoda bir imzanın geçersizliğinin yalnızca o
imzayı ilgilendireceğini; diğer düzenleyen ve cirantaların imzalarının
geçerliliğinin korunacağını belirtir[4]. Başka bir ifadeyle,
eğer birden çok düzenleyen varsa ve bunlardan biri kendisini lehtar yapmışsa,
“kanaatimize göre” yalnızca bu imza geçersiz sayılır; geri kalan imzalarla bono
niteliği devam eder[4]. Atamulu–Köroğlu gibi
otoriteler ise TBK135’in genel kural olduğunu; doktrinde Kocaman’ın belirttiği
gibi bu hükmün emredici olmaması sebebiyle taraflarca borcun devamı yönünde
anlaşma yapılabileceğini vurgular[5]. Diğer yazarlar
(Karataş vb.) da kambiyo senetlerinde alacak-borç ilişkisinin asıl ilişkiden
bağımsız olduğunu, bono hakkının senet üzerinde sınırla verildiğini
belirtmişlerdir.
İcra
ve İflas Kanunu (İİK) uyarınca, kambiyo senedine dayanılarak haciz yoluyla
takip yapılabilmesi için senedin bono vasfında ve tedavüle uygun olması
gerekir (İİK m.167/1, 168/3, 170/a). Düzenleyen ile lehtar birleşirse senet
bono olmaktan çıkar; borçlu, İİK 170/a’ya dayanarak “senedin kambiyo senedi
niteliği bulunmadığını” ileri sürebilir ve takibin iptalini talep edebilir[6].
Benzer şekilde, senet geri ciro edilmişse cirantalara karşı takip imkanını
kaybeder. Sonuçta, icra dairesi veya mahkeme incelemesinde bono niteliğinin yokluğu
tespit edilirse icra takibi durur[6][3].
Kısacası, alacaklı ile borçlunun aynılaşması, TBK135’e rağmen bononun
tedavülden çıkmasına yol açar; bu durumda icra yolu ile tahsil imkânı kalmaz.
Kaynaklar: Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret
Kanunu hükümleri ile Yargıtay içtihatları[1][3][2] ve
önde gelen doktrin eserleri baz alınarak yukarıdaki değerlendirme yapılmıştır[4][5].
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/475412
[3] Karamercan Hukuk
[4] Temsilcinin Kendisini Lehtar
Göstermesi Halinde Uygulanacak Hükümler – Şahin Hukuk Bürosu
https://huseyinsahin.av.tr/temsilcinin-kendisini-lehtar-gostermesi-halinde-uygulanacak-hukumler/