Miras Kalan Taşınmazlarda Kira Geliri ve Ecrimisil Sorunu

Miras Kalan Taşınmazlarda Kira Geliri ve Ecrimisil Sorunu

Miras olarak kalan bir taşınmazın mirasçılardan biri tarafından kullanılması veya kiraya verilmesi, diğer mirasçılar arasında ciddi uyuşmazlıklara yol açabilmektedir. Mirasçılar, miras kalan ev veya arazi üzerinde eşit haklara sahiptir ve hiçbiri diğerinin rızası olmadan tek başına tasarrufta bulunamaz[1][2]. Bu makalede miras ortaklığında taşınmazın kiraya verilmesi halinde ortaya çıkan kira geliri paylaşımı, ecrimisil talepleri, Yargıtay kararları ve tahliye süreçleri sade bir dille ele alınmaktadır.

Miras Ortaklığında Mülkiyet ve Kiraya Verme

Türk Medeni Kanunu’na göre miras bırakanın ölümüyle birlikte birden çok mirasçı varsa, tereke üzerinde elbirliği mülkiyeti (iştirak halinde mülkiyet) kurulmaktadır[3]. Elbirliği mülkiyetinde mirasçılar tereke mallarına birlikte malik olur; payları belirlenmemiştir ve ancak oybirliğiyle karar alabilirler[2]. Bu nedenle, elbirliği halindeki bir taşınmazı mirasçılardan birinin tek başına kiraya vermesi hukuken geçerli değildir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, diğer mirasçıların onayı olmadan veya temsilci atanıp yönetim kararı alınmadan yapılan kira sözleşmeleri geçersiz sayılmaktadır[4]. Aynı şekilde paylı mülkiyete (payları belirlenmiş ortak mülkiyet) geçildikten sonra da, taşınmazı kiraya verme gibi önemli yönetim işleri için mirasçıların hem pay hem çoğunluk kararı gerekir; bu çoğunluk sağlanmadan yapılan kira sözleşmeleri de Yargıtay tarafından geçersiz kabul edilmektedir[4].

Örnek: Miras kalan bir evi, mirasçılardan biri diğerlerinin haberi olmadan üçüncü bir kişiye kiraya vermiş olsun. Bu durumda, kira sözleşmesi diğer mirasçılar bakımından bağlayıcı değildir ve hukuken geçersiz sayılır[4]. Kiracı üçüncü kişi, diğer mirasçıların payları yönünden adeta izinsiz bir işgalci durumundadır. Bu nedenle diğer mirasçılar, kira sözleşmesini tanımayarak kiracıya karşı elatmanın önlenmesi (müdahalenin meni) veya fuzuli işgal nedeniyle tahliye davası açabilirler[5]. Bu davalarla kiracının çıkarılması sağlanabilir ve taşınmaz üzerindeki haksız kullanım sona erdirilebilir.

Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Nedir ve Nasıl Hesaplanır?

Ecrimisil, bir taşınmazın maliki veya hak sahibi olmayan biri tarafından izinsiz kullanımı sonucunda ödenen haksız işgal tazminatıdır. Miras hukuku bağlamında, eğer mirasçılardan biri taşınmazı tek başına kullanarak diğer mirasçıların faydalanmasına engel oluyorsa, bu mirasçı hukuken işgalci sayılabilir ve diğerleri ondan ecrimisil talep edebilir[6]. Ecrimisil miktarı genellikle taşınmazın rayiç kira değeri üzerinden hesaplanır; yani taşınmazın ilgili dönem için getirebileceği makul kira bedeli tespit edilir. Bu hesaplama, taşınmazın konumu, büyüklüğü, kullanım şekli gibi kıstaslar dikkate alınarak uzman bilirkişilerce yapılır. Örneğin, bir dairenin haksız kullanımı söz konusuysa, o dairenin o yıllardaki ortalama kira değeri ecrimisil tutarı olarak belirlenir. Ecrimisil talebinde bulunan mirasçı, uğradığı zararı ayrıca ispat etmek zorunda değildir – taşınmazın gelir getirmemiş olması dahi tazminata engel değildir, zira haksız kullanımın kendisi tazminat sebebidir[7]. Yargıtay kararlarında da, taşınmaz gelir getirmese bile haksız kullanımın başlı başına tazminat gerektirdiği vurgulanmıştır[8].

Ecrimisil taleplerinde dikkat edilmesi gereken bazı hukuki koşullar vardır:

·       Mülkiyet hakkı: Davacı, taşınmazın maliki veya miras payı sahibi olmalıdır. Mirasçılar, henüz paylaşım yapılmamış olsa bile elbirliği halindeki mülkiyet paylarına dayanarak ecrimisil isteyebilirler[9].

·       İzinsiz kullanım: Taşınmazın, talepte bulunanın izni olmaksızın ve herhangi bir geçerli sözleşmeye dayanmaksızın kullanılıyor olması gerekir[10]. Eğer kullanım, mirasçılar arasında örneğin bir anlaşmaya veya nöbetleşe kullanıma dayanıyorsa, ya da mirasçı kullanıma rıza göstermişse ecrimisil istenemez.

·       Kötüniyet: Haksız işgal tazminatı için, taşınmazı kullanan kişinin kötüniyetli olması aranır[11]. Mirasçılar arasındaki durumda, diğerlerinin rızası olmadan taşınmazı tek taraflı kullanan mirasçı, kural olarak iyi niyet iddiasında bulunamaz. Kanun (TMK m.995), kötü niyetli zilyedin elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin (kira, kullanım bedeli gibi) tazminatını ödemekle yükümlü olduğunu belirtir[12]. Dolayısıyla izinsiz kullanan mirasçı, en azından kendi payını aşan kullanım oranı için kötü niyetli kabul edilir ve ecrimisil ödemek zorunda kalır.

·       Zamanaşımı: Ecrimisil talepleri, hukuken 5 yıllık zamanaşımına tabidir[13]. Davacı mirasçı, dava açtığı tarihten geriye dönük en fazla 5 yıllık süre için ecrimisil isteyebilir. Daha eski dönemlere ilişkin haksız kullanım bedelleri zamanaşımı nedeniyle talep edilemez. (Not: Eğer haksız kullanım devam ediyorsa, dava tarihinden sonraki kullanımlar için de talep hakkı doğmaya devam eder.)

Ecrimisil hesaplaması yapılırken, taşınmazın ilgili dönemdeki emsal kira bedelleri esas alınır. Ayrıca ecrimisil tutarına, genellikle dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilir. Örneğin, bir mirasçı 2018-2023 arası haksız kullanım için 100.000 TL ecrimisil talep ettiyse, mahkeme uygun görürse bu tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verebilir[14]. Böylece haksız fiil niteliğindeki kullanım nedeniyle diğer mirasçıların kaybı telafi edilmeye çalışılır.

İntifadan Men Şartı ve İstisnaları

Ecrimisil davalarına özgü olarak Yargıtay uygulamasında geliştirilen önemli bir koşul “intifadan men” (faydalanmadan men etme) şartıdır. İntifadan men, kısaca, taşınmazı fiilen kullanan kişiye diğer paydaşların kullanıma rızalarının olmadığını ve kendilerinin de taşınmazdan faydalanmak istediklerini bildirmeleri demektir[15]. Mirasçılardan biri evde oturuyorsa, diğer mirasçıların doğrudan geçmişe dönük kira bedeli (ecrimisil) talep edebilmeleri için öncelikle bu ihtarı yapmaları gerekir[16]. Uygulamada genellikle noter kanalıyla gönderilen bir ihtarname ile, taşınmazı kullanan mirasçıdan taşınmazı boşaltması veya kira ödemesi talep edilir[16]. Bu ihtar ile birlikte, diğer mirasçılar taşınmazdan yararlanmak istediklerini ve haksız kullanıma artık rıza göstermediklerini resmi olarak ortaya koymuş olurlar[15].

İntifadan men ihtarının tebliğ tarihinden sonraki dönem için ecrimisil istenebilir; ihtar gönderilmeden önceki kullanım için kural olarak ecrimisil hükmedilmez[17][18]. Yargıtay, birden fazla kararında, paydaşın ancak men edildikten sonraki döneme ait ecrimisil talebinin dinlenebileceğini vurgulamıştır[17]. Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi bir kararında, davalı paydaşlara 15.03.2012’de gönderilen ihtarname ile intifadan men koşulu gerçekleştiği için, ancak bu tarihten sonraki kullanımlar için ecrimisil istenebileceğini belirtmiştir[17][18].

Bununla birlikte, intifadan men şartının istisnaları da mevcuttur. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bazı durumlarda önceden ihtar gönderilmemiş olsa da ecrimisil talebi kabul edilebilir. Şu hallerde intifadan men aranmayabileceği belirtilmektedir[19]:

·       Doğal veya hukuksal semere getiren taşınmazlar: Taşınmaz, meyve, ürün ya da kira geliri gibi doğal veya hukuki semere elde edilen bir yer ise, paydaşların ayrıca men ihtarı yapmasına gerek kalmadan, geliri tek taraflı toplayan paydaştan diğerleri payları oranında alacak talep edebilir. Örneğin mirasçı, ortak tarlanın bütün mahsulünü topladıysa veya ortak evin kirasını tek başına aldıysa, diğer mirasçılar ihtar aranmaksızın haklarını isteyebilirler[19].

·       Paydaşlığın inkarı veya mülkün tamamına el atma: Taşınmaza tek başına sahip çıkan, diğer mirasçıların haklarını inkâr eden veya mülkün tamamında hak iddia eden bir mirasçı varsa, onun kötü niyeti açık olduğundan ihtar şartı aranmamaktadır[19].

·       Fiili paylaşma (taksim) anlaşmaları: Mirasçılar arasında taşınmazın kullanımına ilişkin önceden yapılmış bir fiili taksim anlaşması varsa ve her paydaş belli bir kısmı kullanıyor ise, bu sınırlar dışında bir kullanım olursa ihtarsız da talep mümkündür. Örneğin, kullanım anlaşmasına aykırı şekilde bir paydaş başkasının bölümünü işgal ettiyse, doğrudan ecrimisil istenebilir[19].

·       Önceki dava ve takipler: Davacı mirasçı, daha önce aynı taşınmazla ilgili elatmanın önlenmesi, ecrimisil vb. bir dava açmış ya da icra takibi yapmışsa, aslında ihtar iradesini fiilen ortaya koymuş sayılır. Bu durumda yeniden ihtar göndermesine gerek olmadan tekrar ecrimisil talep edebilir[20].

Yukarıdaki istisnalar dışında, genel olarak “men edilmedikçe paydaş paydaştan ecrimisil isteyemez” ilkesi geçerlidir[15]. Bu nedenle, mirasçılar arasındaki böyle bir uyuşmazlıkta dava açmadan önce mutlaka hukuki bir ihtarla karşı tarafı uyarmak en sağlıklı yol olacaktır[16].

Mirasçının Kira Alacağı ve Yargıtay Kararları

Miras kalan taşınmaz üçüncü kişilere kiraya verilmiş ve kira gelirleri mirasçılardan biri veya birkaçı tarafından yıllarca toplanmış olabilir. Hukuken, kira bedeli de tıpkı taşınmazın kendisi gibi mirasın bir parçasıdır ve tüm mirasçılara miras payları oranında ait olması gerekir[21]. Bu nedenle, kira gelirini toplayan mirasçı, diğer mirasçıların payına düşen tutarları onlara ödemekle yükümlüdür. Eğer bu ödemeyi yapmamışsa, diğer mirasçılar söz konusu mirasçıya karşı kira alacağı davası açarak haklarını talep edebilirler.

Yargıtay içtihatları, mirasçılardan birinin diğerlerinin rızası olmadan taşınmazı kiraya vermesi durumunu, vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde değerlendirmektedir[22]. Başka bir deyişle, paydaşın izni olmadan ortak malı kiraya veren mirasçı, sanki diğer mirasçılar adına vekaletsiz bir işlem yapmış kabul edilir[22]. Türk Borçlar Kanunu’na göre vekaletsiz iş gören, yapılan işlemin sonuçlarından sorumlu olup, diğer hak sahiplerine karşı elde ettiği faydaları iade yükümlülüğü altındadır. Nitekim Yargıtay kararlarında, çoğunluğun onayı olmadan yapılan kira sözleşmesi geçersiz olsa bile kirayı tahsil eden mirasçının, diğer mirasçılara paylarına düşen tutarı ödemesi gerektiği açıkça belirtilmiştir[22]. Bu kapsamda, izin almadan kiraya veren kardeşe karşı diğerleri geçmişe dönük kira paylarını talep edebilir.

Mirasçıların kira alacağı taleplerinde zamanaşımı süresi genel olarak 10 yıl olarak uygulanmaktadır[22]. Özellikle vekaletsiz iş görme kaynaklı taleplerde, diğer mirasçılar geriye dönük 10 yıla kadar biriken kira gelirlerinin kendi paylarına düşen kısmını talep edebilirler[23]. Örneğin, bir mirasçı 2012-2022 arasında ortak eve ilişkin tüm kiraları tek başına topladıysa, diğer mirasçılar 2022’de açacakları davada 2012’ye kadarki (10 yıllık) döneme ait paylarını isteyebilirler. Bu taleplere de yine yasal faiz işletilmesi mümkündür. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi ve diğer daireler, paydaşın onaysız kira toplamasını haksız ve diğer paydaşların alacak hakkını doğurucu bir fiil olarak nitelendirmiştir[24]. Sonuç olarak mahkemeler, hesaplanan kira alacaklarının miras payları oranında faiziyle birlikte diğer mirasçılara ödenmesine karar verebilmektedir[25][14].

Önemli Yargıtay Kararları:
Yargıtay 1. HD 2014/7383 E., 2014/10676 K. sayılı kararında, “Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir” diyerek, mirasçının izinsiz kullanımına karşı diğer mirasçıların dava hakkını vurgulamıştır
[26]. Ancak aynı kararda, “o paydaşın payına karşılık çekişmesiz kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davası dinlenemez” ifadesiyle, payı oranında kullanım yapan mirasçıya ecrimisil talebinin kısıtlı olduğunu da belirtmiştir[27]. Yani bir mirasçı, kendi miras payını aşan ölçüde bir kullanım yapıyorsa diğerleri alacak talep edebilir; eğer kullanımı kendi hakkına denk düşüyorsa, uyuşmazlığın çözümü için ecrimisil yerine taksim (paylaşım) davası açılması uygun görülmektedir[27].

Bir başka önemli husus, mirasçılar arasında taşınmaz gelirlerinin paylaşılmaması durumunda müdahalenin men’i (elatmanın önlenmesi) davasının da gündeme gelebilmesidir. Örneğin Yargıtay, kira gelirini tek başına alan mirasçıya karşı diğerlerinin hem geçmiş kira paylarını isteyebileceğini hem de gerekiyorsa müdahalenin önlenmesi davasıyla bu durumun devamını engelleyebileceğini belirtmiştir[5]. Uygulamada, mahkemeler hakkaniyete uygun çözüm için gerekirse taşınmazın satışına dahi hükmedebilmektedir (örneğin paylaşım davası ile).

Taşınmazın Tahliyesi ve Çözüm Yolları

Miras kalan bir ev veya işyerinde halen oturan veya kullanmakta olan mirasçı varsa, diğer mirasçılar onun tahliyesini isteyebilir ancak bunu kendi başlarına gerçekleştiremezler. Kanunen hiçbir mirasçı, diğerini doğrudan doğruya evden çıkarma yetkisine sahip değildir[6]. Bunun için izlenebilecek yollar şunlardır:

  • İhtar ve Uzlaşma Girişimi: İlk adım olarak, diğer mirasçılar, taşınmazı tek başına kullanan mirasçıya noter kanalıyla bir ihtarname göndererek taşınmazın ortak kullanımını talep edebilir ya da belli bir sürede boşaltmasını isteyebilirler[16]. Bu ihtarda, kullanılmayan miras payları için ecrimisil talep edileceği de bildirilebilir. Bazı durumlarda, bu girişim karşı tarafla uzlaşma zemini hazırlayabilir; örneğin mirasçılar kira geliri paylaşımı konusunda anlaşmaya varabilir veya dönüşümlü kullanım konusunda mutabık kalabilirler.
  • Ecrimisil ve Tahliye Davası: İhtar sonuç vermezse, mirasçılar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ecrimisil davası açarak geçmişe dönük kira karşılığı tazminatı talep edebilirler[28]. Ecrimisil davası açılması, dolaylı olarak tahliye talebini de içerir, çünkü genellikle haksız işgalin sonlandırılması da istenir. İster mirasçı olsun ister onun kiraya verdiği bir üçüncü kişi olsun, taşınmazı haksız kullanan kişi hakkında müdahalenin men’i (elatmanın önlenmesi) davası açılabilir. Mahkeme, kullanımın haksız olduğuna kanaat getirirse, taşınmazın boşaltılmasına hükmedecektir[5]. Kararın icrası ile birlikte haksız işgalci tahliye edilecek ve taşınmaz tüm mirasçıların ortak kullanımına açılacaktır.
  • Sulh Hukuk’ta Paylaşım (Taksim) Davası: Mirasçılar arasındaki anlaşmazlık köklü bir şekilde çözülemiyorsa, her mirasçı ortaklığın giderilmesi davası (taksim davası) açma hakkına sahiptir[29]. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen bu dava sonucunda, mirasın elbirliği mülkiyeti sona erdirilir. Taşınmaz ya fiilen paylaştırılır (mümkünse bölünerek her mirasçıya düşen kısımlar ayrılır) ya da satılarak parası mirasçılar arasında paylaştırılır. Bu süreç sonunda tek bir mirasçı taşınmazı alıp diğerlerine bedelini ödeyebilir veya üçüncü bir alıcıya satılıp gelir paylaşılabilir. Her halükarda ortaklığın giderilmesiyle birlikte bir mirasçının taşınmazı tek taraflı kullanma durumu da sona ermiş olur. Bu dava, özellikle kardeşler arasında uzlaşma mümkün olmadığında en kesin çözüm yoludur[29].
  • Miras Ortaklığına Temsilci Atanması: Miras paydaşları, uzun dava süreçlerine girmeden geçici bir çözüm olarak, mahkemeden miras ortaklığına bir temsilci atanmasını talep edebilirler[30]. TMK gereği atanacak temsilci, terekeye ait taşınmazın yönetimini üstlenerek, örneğin taşınmazı kiraya verip kira bedelini mirasçılar arasında paylaştırmakla yükümlü olabilir[30]. Bu yöntem, mirasçılar arasında geçici bir barış sağlar; taşınmazın gelirinden herkes payını alırken kullanım ve yönetim temsilci eliyle yürütülür. Ancak bu daimi bir çözüm olmayıp, esasen paylaşım davası sonuçlanıncaya kadarki dönemi düzenlemeye yöneliktir.

Tahliye sürecinde unutulmaması gereken, eğer taşınmazda oturan mirasçının lehine kurulmuş bir hak varsa onun gözetilmesidir. Örneğin, mirasbırakan tarafından bir mirasçıya sükna hakkı (yaşam boyu oturma hakkı) tanınmışsa veya vasiyetnameyle bu tür bir hak bırakılmışsa, diğer mirasçılar o kişiyi çıkaramazlar. Sükna hakkı yasal bir irtifak hakkıdır ve hak sahibi mirasçı, bu hak kapsamında taşınmazda kalabilir. Böyle bir durumda diğer mirasçılar ancak, sükna hakkı sahibinin bu hakkı kötüye kullanması halinde (örneğin taşınmazı üçüncü kişilere kiralaması gibi) hukuki yollara başvurabilirler[31].

Sonuç olarak, miras kalan bir taşınmazın yıllarca tek taraflı kullanılması veya kira gelirlerinin paylaşılmaması durumunda, hukuk düzeni mirasçıları koruyucu mekanizmalar sunmaktadır. Mirasçılar, haklarına kavuşmak için ecrimisil davaları, kira alacağı talepleri, tahliye ve ortaklığın giderilmesi davaları gibi yollara başvurabilirler. Bu süreçlerde Yargıtay kararları genellikle mirasçıların eşit hak sahibi olduğu prensibini vurgulayarak, haksız kazanç elde eden veya diğerini dışlayan paydaşların elde ettiği gelirleri iade etmesi ve haksız kullanımın son bulması yönünde şekillenmektedir[1][22].

Vatandaşlar ve uygulayıcılar için tavsiye: Miras ortaklığında mal paylaşımı veya kullanım konusunda anlaşmazlık yaşıyorsanız, öncelikle diğer mirasçılarla iletişim ve uzlaşma yolunu deneyin. Bu mümkün olmazsa, hak kaybına uğramamak için hukuki yollara zamanında başvurun. İhtar göndermek, arabuluculuk istemek veya doğrudan dava açmak gibi adımları geciktirmeyin. Ayrıca bu alanda uzman bir hukukçudan destek almak, sürecin doğru yönetilmesi ve haklarınızın tam olarak korunması bakımından faydalı olacaktır[32]. Unutmayın ki miras hukuku ve ortak mülkiyet konuları karmaşık olabilir; yasal haklarınızı bilerek hareket etmeniz, ileride telafisi güç kayıpları önleyecektir.

Kaynaklar: Bu makalede yer verilen bilgiler güncel yargı kararları ve hukuk kaynakları ışığında derlenmiştir. Özellikle Av. Uğur Uzun’un “Miras Kalan Gayrimenkulün Kiraya Verilmesi” başlıklı yazısından[4][22], Av. Büşra Koç’un elbirliği mülkiyeti ve ecrimisil konulu makalesinden[15][19] ve çeşitli Yargıtay kararlarının özetlerinden yararlanılmıştır. Ayrıca Av. Doğa Eserçelik ve Av. Saim İncekaş gibi hukukçuların konuya dair açıklamaları referans alınmıştır. Bu sayede mirasçının kira alacağı, ecrimisil hesaplaması, Yargıtay içtihatları ve tahliye süreçleri hakkında kapsamlı ve güvenilir bir bilgi sunulması amaçlanmıştır.[1][7]


[1] [6] [16] [21] [28] [29] [31] [32] Mirasçının Kira Alacağı 2025 » Av. Doğa Eserçelik

https://www.esercelik.av.tr/mirascinin-kira-alacagi/

[2] [3] [4] [5] [22] [23] [24] [30] MİRAS KALAN GAYRİMENKULÜN KİRAYA VERİLMESİ - Hukuki Haber

https://www.hukukihaber.net/miras-kalan-gayrimenkulun-kiraya-verilmesi

[7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [15] [19] [20] [26] [27] MİRASÇILAR ARASINDA ELBİRLİĞİ İLE MÜLKİYET DURUMUNDA HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI (ECRİMİSİL) - Hukuki Haber

https://www.hukukihaber.net/mirascilar-arasinda-elbirligi-ile-mulkiyet-durumunda-haksiz-isgal-tazminati-ecrimisil-615604

[14] [17] [18] [25] Paydaş-Mirasçı Taşınmazı Bizzat Kendisi Kullanıyorsa Ecrimisil İçin İntifadan Men Gerekir | Adana Avukat | İncekaş Hukuk

https://av-saimincekas.com/tapu/paydas-mirasci-tasinmazi-bizzat-kendisi-kullaniyorsa-ecrimisil-icin-intifadan-men-gerekir/

https://onurkucukyetim.av.tr/