Ödeme Belgelerinin Zamanında Sunulmaması Karar İncelemesi



 Ödeme Belgelerinin Zamanında Sunulmamasının Hukuki Sonuçları

Yargıtay HGK, 2024/208 E. - 2025/328 K.

Yıllardır uygulamada yerleşmiş bir kanaat vardı: "Ödemeye dair belgeler yargılamanın her aşamasında sunulabilir." Ancak bu yaklaşım, artık Yargıtay içtihatlarıyla ciddi biçimde sarsılmış durumda. Hukuk Genel Kurulu’nun 2024/208 E., 2025/328 K. sayılı kararında, delillerin zamanında sunulmamasının hukuki sorumluluğu açık bir dille ortaya konulmuştur.

 Kararın Özeti:

Kararda özellikle şu vurgu yer almaktadır:

“Gerçekten de uyuşmazlık hakkında, bu işlemin dayandığı veya onu ortadan kaldıran kalıba uygun belge ya baştan beri vardır ya da yoktur. Böyle bir belge varsa, belgeyi bilen davalının buna rağmen bu belgeden söz etmemesi ya da sunmaması, ona etkin hak arama imkânı tanınmamasından değil, kendi ihmâlinden kaynaklanmaktadır.”

Bu tespitle birlikte Kurul, delillerin geç sunulmasının yargılamayı uzatacağını ve hukuki güvenlik ilkesini zedeleyeceğini belirterek, özellikle ilk derece yargılamasında öne sürülmeyen belgelerin, davanın ilerleyen aşamalarında dosyaya sokulmasının kabul edilemeyeceğini belirtmiştir.

 Hukuki Değerlendirme:

Hukuk Genel Kurulu’nun bu kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 145. maddesindeki delil gösterme süresi ile 140. madde uyarınca öngörülen ön inceleme aşamasında delillerin belirlenmesi ilkesini güçlendirmektedir. Özellikle şu hususlar artık netleşmiştir:

  • Taraflar, delillerini açıkça belirlenmiş sürede sunmak zorundadır.

  • Geç sunulan delillerin dikkate alınmaması, usul ekonomisi ve yargılamanın makul sürede tamamlanması açısından zorunludur.

  • Kendi ihmaliyle belgeyi sunmayan taraf, artık bu durumun sonuçlarına katlanacaktır.

 Uygulamadaki Yansıması:

Artık, davalının “bu belge daha önce elimde yoktu” yahut “sonradan buldum” şeklindeki savunmaları, mahkemeler nezdinde geçerliliğini yitirmektedir. Zira Yargıtay, açıkça “ya belge vardır ya da yoktur” diyerek, bu tür savunmaların özensizlikten ibaret olduğunu belirtmiştir.

Özellikle ödeme iddialarının yer aldığı alacak ve tazminat davalarında bu içtihat; delil toplama stratejilerini doğrudan etkileyen, oyunun kurallarını değiştiren bir eşik karar niteliğindedir.


 Sonuç:

Bu içtihat ışığında tüm meslektaşlarımıza ve dava taraflarına düşen görev; delilleri delil sunma süresi içinde eksiksiz olarak sunmak, "nasıl olsa sonra sunarım" anlayışından vazgeçmektir.

Aksi halde, geç sunulan delillerin artık dikkate alınmaması sadece olası değil, hukuki bir zorunluluk haline gelmiştir.


İlgili kararın tam metnini incelemek için frmtr.com bağlantısı üzerinden erişim sağlayabilirsiniz.

https://onurkucukyetim.av.tr/