Zaman Aşımı Dolmuş SGK Alacaklarında Kuruma İtiraz

Zaman Aşımı Dolmuş SGK Alacaklarında Kuruma İtiraz

Zamanaşımına uğramış SGK borçlarıyla ilgili yeni itiraz mekanizması, işverenlerden sigortalılara kadar geniş kesimleri ilgilendiriyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), zaman aşımı süresi dolmuş prim alacaklarının takibine ilişkin yeni bir uygulama başlattı. Artık SGK, alacak zaman aşımına uğramış olsa bile, borçluya bir ödeme emri tebliğ ettiğinde borçlu 15 gün içinde Kuruma itirazda bulunabilecek. Ancak uzmanlar, sadece bu idari itiraz yoluna güvenmenin önemli hukuki riskler taşıdığı konusunda uyarıyor. Zira ödeme emrine karşı 15 günlük dava açma süresi, idareye yapılan itiraz sırasında da işlemeye devam ediyor[1]. Bu da itirazın SGK tarafından reddedilmesi halinde, 15 günlük süre geçtiği takdirde borçlunun artık yargı yoluna başvuramayacağı anlamına geliyor[2][3]. Dolayısıyla yeni uygulama, doğru kullanılmadığında hak kayıplarına yol açabilir.

SGK Alacaklarında Zamanaşımı Süresi

SGK’nın prim ve benzeri alacaklarında zamanaşımı süresi genel olarak 10 yıl olarak uygulanır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesi uyarınca, prim borçları vadesini takip eden yıl başından itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir[4]. Bu süre içinde borcun tahsil edilmemesi halinde (6183 sayılı Kanun’daki zamanaşımını kesen veya durduran sebepler dikkate alındıktan sonra), alacak zamanaşımına uğrar ve hukuken tahsil edilemez hale gelir[4]. Ne var ki geçmişte SGK, bazı zamanaşımına uğramış borçları kayıtlarında borç olarak göstermeye devam etmekteydi. Bu durum, özellikle işverenler ve sigortalılar açısından “borcu yoktur” yazısı alınmasında sorunlar doğuruyordu. Nitekim bir vatandaşın açtığı dava sonucunda, zaman aşımına uğradığı yargı kararıyla tespit edilen borçların kurum kayıtlarında tutulmasına izin veren SGK genelgesi Danıştay tarafından iptal edilmiştir[5]. Danıştay’ın bu iptal kararı sonrasında SGK, 25.08.2025 tarih ve 2025/12 sayılı Genelge ile zamanaşımına giren borçların akıbetini yeniden düzenlemiştir[6].

Yeni SGK Genelgesi 2025/12 ve İtiraz Mekanizması

SGK’nın yayınladığı 2025/12 sayılı Genelge, zamanaşımına uğrayan borçlarla ilgili kurum içi işlemleri detaylandırmaktadır. Buna göre SGK İl Müdürlükleri belirli periyotlarla işveren ve sigortalı dosyalarını tarayarak eski borçları tespit edecek; 6183 sayılı Kanun’un 103. ve 104. maddelerinde sayılan zamanaşımını kesen/durduran sebeplere göre bu borçların zamanaşımına girip girmediğini araştıracaktır[7][8]. Henüz icra takibine konu edilmemiş (ödeme emri gönderilmemiş) borçlarda, borcun zamanaşımına girdiği anlaşılırsa borçluya bir bilgilendirme yazısı gönderilecek ve 15 gün içinde gönüllü ödeme yapması istenecektir. Ödeme yapılmazsa zamanaşımına uğramış borçlar için icra takibi yoluna gidilmeyecek; ilgili borç tutarı kurum kayıtlarında “zamanaşımına giren borç” olarak sınıflandırılacaktır[9][10].

İcra takibi başlatılmış borçlar (yani borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş durumlar) için Genelge önemli bir idari itiraz imkânı tanıyor. Genelgeye göre, bir işveren, sigortalı veya genel sağlık sigortalısı, kendisine tebliğ edilen ödeme emrindeki borcun zamanaşımına uğradığını düşünüyorsa, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili SGK birimine itiraz edebilir[11]. Bu itiraz, SGK bünyesinde oluşturulan Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu tarafından incelenecektir. Komisyon, borcun gerçekten zamanaşımına girip girmediğini değerlendirerek, zamanaşımına uğradığı tespit edilen alacaklar için yürütülen icra takibini iptal edecek ve dosyayı kapatacaktır[11]. Böylece, SGK borçlularının mahkemeye gitmeye gerek kalmaksızın zamanaşımı itirazlarını kurum içinde sonuçlandırabilmesi hedeflenmektedir. Bu düzenlemenin, zamanaşımı konusundaki anlaşmazlıkları yargıya intikal etmeden çözerek mahkemelerin iş yükünü azaltma amacı da taşıdığı söylenebilir.

Ödeme Emrine Karşı 15 Günlük Dava Süresi

Burada kritik nokta, ödeme emri karşısında kanuni dava açma süresinin 15 gün olmasıdır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre, vergi daireleri veya SGK tarafından düzenlenen ödeme emirlerine karşı, tebliğ tarihini izleyen günden başlamak üzere 15 gün içinde yetkili mahkemede dava açılmalıdır[2]. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir; yani 15 gün geçtikten sonra dava açma hakkı kesin olarak kaybedilir[2]. Ödeme emri, kamu alacağının artık cebri icra aşamasına geldiğini gösteren bir belgedir. Dolayısıyla geçmişte, haksız veya zamanaşımına uğramış bir ödeme emriyle karşılaşan borçluların haklarını koruyabilmek için yapabilecekleri tek şey, süresinde yargı yoluna başvurmak idi. Zira hukuken, ödeme emrine karşı idareye yapılan başvuruların dava süresini durduracağına dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktaydı[12]. Bu nedenle, süre geçtikten sonra açılan davalar mahkemeler tarafından süreden reddediliyor; borçlu, borcun aslında zamanaşımına uğramış olduğunu ispatlama fırsatını kaçırmış oluyordu[12].

İdari İtiraz Yolunun Riski ve Yargı Yolu

SGK Genelgesi ile getirilen “15 gün içinde Kuruma itiraz” mekanizması ilk bakışta borçlular için cazip görünse de, bu yolu kullanırken çok dikkatli olunması gerekiyor. Mevcut yasal düzenlemelere göre, SGK’ya yapılan itiraz, dava açma süresini durduran veya kesen bir etkiye sahip değil[1]. 6183 sayılı Kanun’da, ödeme emrine karşı yapılabilecek idari bir başvurunun yargı süresini etkileyeceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır[12]. Bu durum, borçlunun sadece idari itirazla yetinmesi halinde büyük bir risk üstlendiği anlamına gelir. Şöyle ki: Borçlu, ödeme emrine karşı sadece SGK’ya itiraz dilekçesi verip mahkemeye başvurmazsa, itirazın 15 gün içinde sonuçlanacağı garanti olmadığından süre işlemeye devam edecek; 15 günlük dava süresi dolduktan sonra SGK itirazı reddederse borçlu artık yargıya gidemeyecektir[3]. Mahkemeler, süresi geçirildikten sonra açılan davaları hak düşürücü süre geçmiş olduğu için usulden reddedecektir[12][3]. Nitekim SGK’nın Genelgesinde de bu husus açıkça vurgulanmıştır: “Kuruma zaman aşımı defi iddiası ile itiraz edilmesi, mahkemeye dava açma süresini durduran veya kesen bir işlem olarak kabul edilmeyecektir” denilmektedir[13]. Dolayısıyla, idari itiraz yolunu seçmek tek başına güvenli bir çözüm değildir; yanlış bir güven hissiyle hareket edilirse hak kaybı yaşanabilir.

Yargı Kararları ve Örnekler

Bu konuda vergi hukuku alanındaki deneyimler yol gösterici olmuştur. Vergi borçları da SGK prim borçları gibi 6183 sayılı Kanun kapsamında tahsil edildiğinden, uygulama paraleldir. Geçmişte bazı mükellefler, kendilerine tebliğ edilen vergi ödeme emirlerinin hatalı olduğunu düşünerek doğrudan vergi idaresine “hata düzeltme” başvurusu yapmış, dava açmayı ikinci plana bırakmıştır. Ancak Danıştay ve vergi mahkemelerinin yerleşik içtihadı, bu tür idari başvuruların dava süresini etkilemediği yönündedir[12]. Örneğin, Danıştay 10. Dairesi bir kararında, ödeme emrine karşı 7 günlük (bugün için 15 günlük) dava süresini kaçıran kamu borçlusunun, artık genel mahkemelerde menfi tespit davası dahi açamayacağını vurgulamıştır[14][15]. Bu yaklaşıma göre, idarece yapılan tahsilat işlemi kesinleştikten sonra borçlu, ancak süresinde iptal davası açarak hukuki korunma sağlayabilir. Nitekim SGK borçları konusunda yaşanan sorunlar da benzer şekilde yargıya taşınmış ve Danıştay, 2023 yılında verdiği bir kararla SGK’nın zamanaşımına uğramış borçları tahsil etmeye devam etmesine olanak veren düzenlemeyi iptal etmiştir[5]. Bu karar 2025 yılında kesinleşmiş ve SGK’yı yeni bir düzenleme yapmaya mecbur bırakmıştır[6]. Görüldüğü gibi, yargı organları zamanaşımı konusunda borçlu lehine hassas davranmakla birlikte, usul kurallarına (süre koşuluna) da sıkı sıkıya bağlı kalmaktadır. Bu nedenle borçluların, haklarını korumak için hem idari hem adli yolları doğru zamanda ve usulüne uygun şekilde kullanmaları gerekir.

Sonuç ve Öneriler

Zamanaşımına uğradığını düşündüğünüz bir SGK borcuna ilişkin ödeme emri alırsanız, en güvenli yol derhal yargı yoluna başvurmaktır. Diğer bir deyişle, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süreyi geçirmeden ilgili mahkemede dava açarak ödeme emrinin iptalini talep etmek, hak kaybını önlemenin en garantili yöntemidir[16]. Elbette SGK’nın yeni getirdiği itiraz mekanizmasını da kullanabilirsiniz; ancak idari itirazı, dava açma süresini kesmeyeceğini bilerek, mümkünse dava dilekçenizi hazırlayıp süresinde mahkemeye sunmayı ihmal etmeden değerlendirmek gerekir[16]. İdari itirazınız kabul edilip borç silinse bile, açtığınız davayı sonradan geri çekme imkanınız olacaktır. Fakat sadece Kurum’a başvurup dava açmazsanız, olumsuz bir yanıt aldığınızda süre geçmiş olabilir ve mahkeme yolu kapanabilir.

SGK’nın Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu süreci, kurumu ve borçluları mahkemeye gitmeden uzlaştırma yönünde olumlu bir adımdır. Ancak mevcut haliyle, hukuki altyapı değiştirilmeden bu süreç tam güvence sunamamaktadır. Konunun uzmanları, 6183 sayılı Kanun’a bu yönde bir hüküm eklenmesini, yani ödeme emri gibi işlemlere karşı idari başvurunun dava süresini durdurmasına imkan tanınmasını önermektedir[17]. Böyle bir yasal değişiklik, hem borçluların hak kaybını önleyecek hem de yargının iş yükünü azaltacaktır[17]. Yasal düzenleme gerçekleşene dek, zamanaşımı itirazlarında “dava açmak en geçerli yol” olmaya devam ediyor[16]. Sonuç olarak, zamanaşımına girmiş bir SGK borcuyla karşılaşırsanız, hakkınızı korumak için süreleri kaçırmamaya ve gerekirse yargı yolunu zamanında kullanmaya özen gösteriniz. Unutmayın, idari merciler nezdindeki girişimler önemli olsa da, hak kaybına uğramamak için yargısal haklarınızı zamanında kullanmak şarttır[16].

Kaynaklar:

·         SGK 25.08.2025 tarih ve 2025/12 sayılı Genelge metni (2020/20 sayılı Genelge’de Değişiklik)[18][19].

·         Dr. A. Bumin Doğrusöz, “Zaman aşımı dolmuş SGK alacaklarında kuruma itiraz”, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Köşe Yazısı, 01.09.2025[11][1].

·         6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun m.58 (ödeme emrine itiraz ve dava açma süresi). Danıştay 10. Daire, E.2019/11351 K.2023/3625 (15.06.2023) ve Danıştay İDDK E.2024/83 K.2025/485 sayılı kararlar[20] (SGK’nın 2012/27 sayılı Genelgesinin zamanaşımı ile ilgili 7.2 bölümünün iptali).

·         Vergi hukuku uygulamasında ödeme emrine karşı idari düzeltme taleplerinin dava süresine etkisi hakkında yargı kararları[12][14].


[1] [2] [3] [4] [5] [6] [11] [12] [13] [16] [17]  Zaman aşımı dolmuş SGK alacaklarında kuruma itiraz

https://www.ekonomigazetesi.com/kose-yazisi/zamanasimi-dolmus-sgk-alacaklarinda-kuruma-itiraz-58095

[7] [8] [9] [10] [18] [19] [20] SGK Genelgesi 2025/12 - 2020/20 Sayılı Genelge'de Değişiklik - Alomaliye.com

https://www.alomaliye.com/2025/08/26/sgk-genelgesi-2025-12/?srsltid=AfmBOoqicOc1z-wIhz5GTkeahqPdi2LKeYMgyuY3ViJV_d-VWMpFPsCb

[14] [15] kanitymm.com.tr

https://www.kanitymm.com.tr/wp-content/uploads/2021/12/amme-alacaklarinda-odeme-emrine-itiraz-son.pdf


SGK’YA ZAMANAŞIMI DEFİ İTİRAZI DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ:

T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
[İL / İLÇE SGK MÜDÜRLÜĞÜ’NE]

KONU: Ödeme Emri Konusu Borca İlişkin Zamanaşımı Defi İtirazımızdır.

Borçlu (İtiraz Eden):
Adı Soyadı / Unvanı: ....................................................
T.C. Kimlik No / Vergi No: ....................................................
Adres: ....................................................
Telefon/E-Posta: ....................................................

Dosya No: ....................................................
Ödeme Emri Tarihi ve Sayısı: ....................................................
Tebliğ Tarihi: ....................................................


AÇIKLAMALAR:

  1. Tarafıma / şirketime .../.../... tarihinde tebliğ edilen .../.../.... tarihli ve ... sayılı ödeme emri ile ... TL tutarında borcun ödenmesi talep edilmiştir.

  2. Ancak, söz konusu borç 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesi ve 6183 sayılı Kanun’un 102 ve 103. maddeleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup artık tahsil kabiliyeti bulunmamaktadır.

  3. Kurum kayıtlarında yer alan borcun dayanağı prim tahakkuku .../.../... dönemine ait olup bu tarihten itibaren tahsil için herhangi bir zamanaşımını kesen veya durduran işlem yapılmamıştır.

  4. Bu nedenle, ödeme emri konusu borcun zamanaşımına uğradığı açıktır. 6183 sayılı Kanun’un 104. maddesi gereğince zamanaşımı süresi dolan kamu alacaklarının tahsil edilmesi mümkün değildir.

  5. Açıklanan nedenlerle, ödeme emrinin iptali ve zamanaşımına uğramış borcun kurum kayıtlarından silinmesi talebimizi sunmak zarureti doğmuştur.


HUKUKİ SEBEPLER:

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, ilgili mevzuat ve yerleşik yargı kararları.


DELİLLER:

  • Ödeme emri tebliğ zarfı ve örneği

  • SGK borç dökümü / hesap ekstresi

  • Tahakkuk fişleri ve ilgili kayıtlar

  • Yargı kararları (örnek Danıştay kararları)

  • Her türlü yasal delil


SONUÇ VE TALEP:

Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;

  • Tarafıma / şirketime tebliğ edilen .../.../... tarihli ve ... sayılı ödeme emrinin konusu borcun zamanaşımına uğradığının tespit edilerek ödeme emrinin iptali,

  • Borcun kurum kayıtlarından silinmesi,

  • İşbu itirazımızın Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu tarafından değerlendirilmesi,

hususlarını saygılarımızla arz ve talep ederim.

Tarih: .../.../2025
İtiraz Eden
İsim-Soyisim / Kaşe-İmza


Not: Bu dilekçeyi verdikten sonra 15 günlük dava süresi dolmadan idari yargıda ödeme emrinin iptali davası açılması hak kaybı yaşamamak açısından önerilir.


Zamanaşımı nedeniyle SGK ödeme emrinin iptali için idari yargı dava dilekçesi örneği:

T.C. [YETKİLİ İDARE MAHKEMESİ’NE]

DAVACI:
Adı Soyadı / Unvanı: ....................................................
T.C. Kimlik No / Vergi No: ....................................................
Adres: ....................................................
Telefon/E-Posta: ....................................................

DAVALI:
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Adres: Ziyabey Cad. No:6, Çankaya / ANKARA

DAVA KONUSU:
.../.../... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptali talebimizdir.


AÇIKLAMALAR:

  1. Tarafıma / şirketimize .../.../... tarihinde tebliğ edilen .../.../.... tarihli ve ... sayılı ödeme emri ile toplam ... TL tutarında prim borcunun ödenmesi talep edilmiştir.

  2. Ancak bu borca konu alacak ... yılı ... ayı dönemine ait olup, 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesi ve 6183 sayılı Kanun’un 102 ve 104. maddeleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

  3. Tebliğden önce bu alacak için zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmamış olup, alacak yasal sürede tahsil edilmediğinden zamanaşımına uğramıştır.

  4. Davalı Kurum, zamanaşımına uğramış borçlar için ödeme emri göndermiş ve icra takibine başlamıştır. Bu durum, Anayasa’nın 73. maddesindeki hukuk devleti ve vergilendirme ilkelerine aykırıdır.

  5. Danıştay ve Yargıtay kararlarında da, zamanaşımına uğramış kamu alacaklarının tahsilinin mümkün olmadığı açıkça belirtilmektedir (Danıştay 10. Daire, E.2019/11351, K.2023/3625; İDDK, E.2024/83, K.2025/485).

  6. Bu nedenle dava konusu ödeme emri hukuka aykırıdır ve iptali gerekmektedir.


HUKUKİ SEBEPLER:

5510 sayılı Kanun m.93, 6183 sayılı Kanun m.102-104, Anayasa m.73 ve ilgili diğer mevzuat.


DELİLLER:

  • Tebliğ edilen ödeme emri ve tebliğ zarfı

  • SGK borç dökümü / hesap ekstresi

  • Kurum yazışmaları ve bildirimleri

  • Yargı kararları

  • Her türlü yasal delil


SONUÇ VE İSTEM:

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

  • .../.../... tarihli ve ... sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline,

  • Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,

karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

Tarih: .../.../2025
Davacı
İsim-Soyisim / Kaşe-İmza


Not: Dilekçeyi idare mahkemesine süresinde sunarken, tebliğ tarihinin açıkça belirtilmesi ve tebliğ zarfının eklenmesi kritik önemdedir.

https://onurkucukyetim.av.tr/